Saçmalama Özgürlüğü

Fazıl Say biliyorsunuz bu hafta içinde de açıklandığı gibi, bir çift dize paylaşması sonucunda 10 ay hapis cezası aldı. Tabiki Akp'li bakanlar da bu kararla ilgili açıklama yapma yarışına girdi. En ironik açıklama ise Egemen Bağış'tan geldi. "Saçmalama özgürlüğü!"
"'Keşke mahkeme, Say kararını 'saçmalama özgürlüğü' olarak değerlendirseydi'
Sanırım böyle bir ironi ülkedeki özgürlük alanının ne kadar geniş oluğunu ortaya koyuyor. Beğenemdiği/hoşuna gitmeyen her düşünceye saçma diyip işin içinden sıyrılmak cahil ve aymazların işidir. Ünlü bir sözdür, "Sana katılmıyorum ama sana saygı duyuyorum". Akp'liler bunu unutalı çok oldu. Azınlık olduğu-güçsüz olduğu vakit saygı bekleyip, gücü eline aldığında ise aynı zamanda saygıyı da unutan insanlara bir söz söylenebilir. "Ben sana bakan olamazsın demedim, adam olamazsın dedim".

Diğer bir açıdan saçmalama özgürlüğünden bahsedeceksek bu özgürlükten en çok faydalananın da yine hükümetimizin değerli bakanları olduğu ortada iken; böyle bir söz etmek sanırım kendi ayağına sıkmaktır. Eskide de çok örnek var ama birkaç gün önce, ilacı Türkiye'de olmadığı için Erdoğan Bayraktar'a yakınan kıza; bakanın para vereyim de git üslubu(üslupsuzluğu) takıması saçmalama değil de nedir? "Takla at da görelimler"ler, "Ananı da al git"ler, "Kız mıdır kadın mıdır bilemem"ler, "Biliyorsunuz Kılıçdaroğlu Alevi"ler havada uçuşurken sayın bakanımız Bağış'ın en ufak aykırı görüşü saçma diye nitelendirmesi anlamsız kalıyor.

Bu ülkeye bu kadar saçmalık yetmez gibi bir de Öcalan'ın devletle, meclisle, terörist yuvası Kandil'le adeta bir mektup arkadaşı haline getirilmesinin sorumlusu bir hükümet varken bence Egemen paşam pek konuşmasın. Saçmalamanın kitabını biliyoruz ki siz yazdınız.

Bu ülkede saçmalamak özgür olmasın arkadaş, yasaklansın! Özellikle de devleti yönetme noktasına gelen hayasızların fütursuzca konuşup, her lafında hakaret, her lafında ayrı gaf yapması yasaklansın. Bu ülkede vatandaşla dalga geçmek, sesini duyurmak isteyen vatandaşı korumalarla yaka paça hapise tıkmak da yasaklansın hazır.

Tek ürettiği din temelli bağnazlık ve sindirme politikası olanlar, tek yaptığı Amerika ve büyük güçlerin maşalığı olan bir hükümetin üyelerinin; kendilerini iktidardan etmeye yönelik meşru/gayrımeşru harekete tahammülsüzlüğü yetmedi mi artık? Ele geçirdikleri hukuk sistemi, tamamen kadrolaştıkları polis hiyerarşisi ve tamamen sindirdikleri Ordu ile daha ne yapacaklar, ne kadar tahammül sınırlarını zorlayacaklar merak içerisindeyim.

0 yorum:

Yorum Gönder