1 Mayıs Korkusu

Dinleyelim bakalım
Proleterlerin, emekçi sınıfın birliği; para babası kapitalistlerin  korkulu rüyasıdır. Bir amaç uğruna birleşmiş ve tek yürek olmuş yığınlar her zaman güçlü ve yenilmezdir. Para sahiplerinin tek çıkarı bu emekçi sınıfı bölüp-parçalayıp etkisiz hale getirmektir.

1 Mayıs da işçi hareketinin sembol günlerinden. Ayrıca Taksim'de yaşanan kanlı 1 Mayıs da bugüne anlam yükleyen başka bir olay. Geçmişte kurşun sıkılıp yine de bitirilemeyen bu ruh, birlik ruhu günümüzde de yasaklarla, engellemelerle sindirilmeye, etkisiz hala getirilmeye çalışılıyor. Geçmişte Taksim'in yıllarca kutlamalara kapalı tutulması bir yana şimdi de inşaat çalışmaları bahenesiyle Taksim kutlamalara kapatılmaya çalışıyor. Kimse bana bunun olağan bir durum olduğunu; yasaktan ziyade bir zorunluluk olduğunu anlatmasın. Bunu kimse yemez bu saatten sonra.

Ülkemizde siyasal iktidarlar ne yazık ki hiçbir zaman emekçilerin, ezilenlerin değil de sömürücülerin yanında olmuştur, ve yine ne garip ki şu anki iktidarın oy deposu addedilen yerler düşük gelirli işçi-emekçi-memur yerleşimleridir. Bunda; şüphesiz gözüne din perdesi çekilmiş vatandaşların etkisi de büyük.

"En eski zamanlarda bilgili, görgülü yönetici sınıflar, kitleler üzerinde sürdürdükleri yalanların bir sözcüğüne bile inanmazlarken, dinden, düzenin korunmasının ideolojik kuvveti olarak faydalanmıştır." demiş Georges Politzer. Günümüz için ne kadar doğru olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Geri kalmış toplumların kaderi budur işte.

Ülkemizde ne zaman bir sendikal hareket filizlenecek olsa, bir seviyeden sonra iktidarın güdümüne giren hayasız ve utanmaz tepe kadroları yüzünden hiçbir hareket amacına ulaşamamış, birilerinin çıkarı için oyuncak olmuştur sadece. Kimi zaman da sırf belli çıkarlar için sarı sendikalar kurulup başta da belirttiğim birlik bölünüp emekçi birlik zayıflatılmaya çalışılmıştır. Bunlara en bariz örnek de sanırım "Memur-sen" denen çöplük.

Memur-sen ülkeden memurlara mikroskobik boyutta zamlar yaparken ses çıkarmayan; konu türban olunca milyonlarca imza toplamaya kalkan sarı sendikanın tam karşılığı. Bu kadar gücün ve kudretin vardı ey Memursen; neden bu gücünü memurlara grev hakkı için, daha özgür bir ülke için, insani oranlarda bir zam için kullanmadın? Bu sana sorulmayacak mı? Böyle içi boş dinsel argümanlar sadece sorunu örtmek için yıllardır gözümüze tutulan perdelerden başkası değil.

Memursen 1 Mayıs'ı Çanakkale'de kutlama kararı almış. Kararı kimin dikte ettiği de malumunuz "efendileri" olan siyasal erkler.

Tüm emekçiler işçi/memur/öğrenci bir olmalı, sağlam durmalı. Haklar için-özgürlükler için bu zaruri bir durum. Birlik olmalıyız; bir olmalıyız ama "efendisi" para babaları ve iktidar olan değil, gerçek birlikler olmalıyız. Olmalıyız ki para babaları daha çok korksun!


0 yorum:

Yorum Gönder